Uzun zamandır yapmak istediğim fakat bir türlü zaman yaratıp da açamadığım hesabımı sonunda açmış bulunuyorum. İlk yazımı hayatımı, kaderimi, beni değiştiren dil üzerine yazmaya karar verdim. Umarım yazının sonuna kadar bütün hislerimi, düşüncelerimi doğru aktarabilirim ve sizi de bu güzel dünyanın içine çekebilirim.

Yolda, toplu taşıma araçlarında hep işitme engelli-sağır bireylerle karşılaşır ve aralarındaki o muazzam iletişimi gözlemlerdim. Bu gözlem bende bir farkındalık hali oluşturmaya başlamıştı. Sağır bireyler kendi aralarında işaret dilini kullanarak anlaşabiliyor, işiten bireyler de konuşarak anlaşabiliyor -ne kadar iyi anlaştığımız soru işareti- neden bir işiten ve işitme engelli anlaşamasın diyerek başladım yolculuğuma. İşaret dilini öğrenmeye karar vermiştim. Anlaşacaktım, iletişim kuracaktım. Dil eğitimini alabileceğim bir program buldum ve başladım, sene 2015. Derse gittiğim ilk gün sağır bir eğitmen karşıladı beni ve bir işaret yaptı, anlamadım. Alfabeyi öğrendim, ‘merhaba’ demeyi öğrendim, adımı-soyadımı yazmayı öğrendim, ‘iyi misin?’ demeyi öğrendim… İlk dersten çıktığımda fark ettim ki sağır eğitmenim beni ilk gördüğünde ‘merhaba’ demişti. O an anladım ki iletişim ilk olarak ‘merhaba’ demekle başlarmış. Derslere devam ettim devam ettikçe bir başka önemli detayı fark ettim:

SAĞIR KÜLTÜRÜ

Özellikle büyük harflerle yazıyorum çünkü ülkemizde işaret dili farkındalığı bir derece olmasına rağmen sağır kültürünün bilincinde olunmadığını görüyorum. Ben çok yeni bir dünyaya giriş yapmıştım, anlıyordum. Bunu hissediyordum. Sağır kültürünü fark ettikçe, içine girdikçe kendimi bulduğumu gördüm. İşaret yaparken ellerimi keşfetmiştim, mimik ve beden diliyle pekiştirirken işaretlerimi, bedenimi keşfetmiştim.

Peki nedir bu ‘işaret dili’ ?

İşitme engelli-sağır toplumun aralarında iletişim kurabilmek için el hareketlerini, yüz mimiklerini ve bir bütün olarak vücut dilini kullanarak oluşturdukları bir dildir.

Peki işaret dili neden önemlidir?

İletişim kurabilmek için!

Eminim pek çok işiten birey gibi sende ‘yazışarak anlaşabiliriz, iletişim kurabiliriz ne gerek var işaret diline?’ diyorsun. Doğru bilinen en büyük yanlışlardan biri tam olarak budur. Yazışarak doğru iletişim kuramazsın. Çünkü Türk İşaret Dili ve Türkçe’nin gramer yapıları birbirinden çok çok farklıdır.

Yaptığım sunumlarda, konuşmalarda bu farkı anlatabilmek için çok özel olmayan mesajlarımdan alıntı yaparım. Burada da çok özel olmayan bir mesajımdan alıntı yapmak isterim:

‘Ben vakitim iyi geçmiyorum ondan en az 1 gün kursa geleyebilirdim fazla yapmıyorum zaman yok çok meşgulum var beni’

Türkçe karşılığını anlamayı sana bırakıyorum.

Deneyimlerimi, duygularımı, tutkularımı daha çok paylaşacağım. İlk başlangıcım böyle olsun.

Ön yargılarımızdan kurtulduğumuz, fırsat eşitsizliklerine çözüm getirdiğimiz, anladığımız ve anlaşıldığımız o dünya çok yakın. Sevgiler, saygılar.

Leave a Reply